Bağımlı kişilik örgütlenmesi, psikolojik bir kişilik yapısıdır ve bireylerin duygusal ve zihinsel sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu örgütlenme, genellikle belirgin bir düzen ve kurallar topluluğuna veya başkalarının bakımına aşırı bir bağımlılık içeren bireylerde gözlenir. İnsanlar bu tür bir kişilik yapısına sahip olduklarında, başkalarına aşırı bağımlılık, kendi kararlarını verme yeteneğinin eksikliği ve düşük özsaygı gibi karakteristik davranışlar sergilerler.
Bağımlı kişilik örgütlenmesinin temel özelliklerinden biri, başkalarının onayına ve rehberliğine duyulan aşırı bir ihtiyaçtır. Bu bireyler, kendilerini yetersiz hissederler ve başkalarının kendilerine yardım etmesi gerektiğine inanırlar. Bu nedenle, başkalarının düşüncelerine ve taleplerine aşırı derecede uyarlar, kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atarlar ve sürekli olarak onların isteklerini yerine getirme konusunda çaba harcarlar.
Bağımlı kişilik örgütlenmesine sahip kişiler genellikle karar verme konusunda zorluk yaşarlar. Kendi yaşamlarını şekillendirmekte ve bağımsızca kararlar almaktaki yetenekleri sınırlıdır. Bu, ilişkilerde sorunlara yol açabilir, çünkü bireylerin kendi ihtiyaçlarını ifade etmekte ve sınırlarını korumakta zorlandıkları görülür.
Ayrıca, bağımlı kişilik örgütlenmesi olan kişiler, eleştiriye ve reddedilmeye karşı aşırı hassastırlar. Başkalarının onayını kaybettiklerinde, kendilerini değersiz ve çaresiz hissederler. Bu nedenle, çatışmalardan kaçınmaya eğilimli olabilirler ve istedikleri şeyleri elde etmek için başkalarının isteklerine boyun eğerler.
Bağımlı kişilik örgütlenmesi genellikle çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimlerle ilişkilendirilir. Bu deneyimler, aile içi istismar, ihmal veya ailedeki aşırı baskı gibi faktörler olabilir. Tedavi, bireyin özsaygısını geliştirmesi, kendi ihtiyaçlarını ifade etmeyi öğrenmesi ve sağlıklı sınırlar oluşturmayı öğrenmesi üzerine odaklanır. Terapi, bu kişilere daha bağımsız ve özgüvenli bir yaşam tarzı geliştirmelerine yardımcı olabilir.